DOLAR 34,3054 0.31%
EURO 37,5445 -0.07%
ALTIN 2.925,561,27
BITCOIN 2144768-0,81%
Mersin
26°

HAFİF YAĞMUR

18:36

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Alata’ya neşter: Sit derecesinin düşürülmesi çalışması başlatıldı
  • Mersin Analiz
  • Gündem
  • Alata’ya neşter: Sit derecesinin düşürülmesi çalışması başlatıldı

Alata’ya neşter: Sit derecesinin düşürülmesi çalışması başlatıldı

ABONE OL
23 Ağustos 2024 14:08
Alata’ya neşter: Sit derecesinin düşürülmesi çalışması başlatıldı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mersin İz Haber’den Ali Ekber Şen’in haberine göre; Mersin’in Erdemli ilçesinde 3.5 km sahili bulunan yaklaşık 3000 dekarlık alanda kurulu Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün 1’nci sit derecesinin düşürülmesine yönelik çalışma yapıldığı ortaya çıktı. Sit derecesinin düşürülmesi çalışmasının tamamlanmasıyla, Mersin-Silifke arası sahil şeridinde tek yeşil alan olarak kalan, Büyük Ova Koruma Kanunu kapsamında ve Türkiye’nin 17.Deniz Kaplumbağalarının (Caretta Caretta ve Chelonia mydas) yumurtlama alanı olarak ilan edilen devasa verimli alanının imara açılmasının önündeki engelin aşılacağından endişe duyuluyor.

1’İNCİ AŞAMA ÇEVRE YOLU İLE GEÇİLDİ

Denize sıfır konumda olması nedeniyle yıllardır çeşitli çevrelerin rant için iştah kabartan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ile ilgili ciddi gelişme Revize Erdemli Çevre Yolu oldu. 2022 kasım ayında başlayan çalışma kapsamında plana göre söz konusu çevre yolu Karayollarınca Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü arazileri içerisinde SİT alanı ve Büyük Ova Koruma Kanunu kapsamında yer alan ve mutlak korunması gereken tarım arazileri içeresinden geçirildi. Konuyla ilgili kurumdan resmi görüş istenince Ar-Ge uzmanlarından oluşan bir komisyon kuruldu. Komisyon tarafından gerekli teknik inceleme ve çalışmaları neticesinde söz konusu arazinin SİT alanı ve Büyük Ova Koruma Kanunu kapsamında olmasının yanı sıra bu alanlar üzerinde korunması gereken genetik kaynak materyallerinin bulunması ve benzeri teknik nedenlerle çevre yolunun bu araziler üzerinden geçmemesi gerektiği yönünde hazırlanan rapor ilgili makamlara sunuldu. Konu uzmanları tarafından hazırlanan ve olumsuz görüş bildiren bu rapora rağmen, süreç içerisinde özellikle siyasi baskılarla mevcut plan kısmen değiştirilerek, çevre yolu kanunlarla koruma altında bulunan araziler içerisinde sınıra yakın bölgelerden geçirildi. Bu gelişme ile Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü arazileri içerisinde SİT alanı ve Büyük Ova Koruma Kanunu kapsamında yer alan ve mutlak korunması gereken tarım arazilerini amacı dışında kullanımının önü açılarak, akabinde gelecek olan amacı dışında kullanımlara da öncülük edebileceği belirtiliyor.

SİT DERECESİ İÇİN RESMİ YAZIŞMALAR

Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün 1’inci derece sit özelliğinin düşürülmesine yönelik resmi girişim ise geçtiğimiz nisan ayında başladı. Mersin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından enstitüye gönderilen resmi yazıda, kurum görüşü istendi. Kurum tarafından hazırlanan raporda sit derecesinin düşürülmesi önerildi.

RAPORLARLA ALATA

Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü için kurulduğu 1967’den itibaren yüzlerce bilimsel rapor hazırlandı. Bu raporlardan en önemlisi Çukurova Üniversitesi bünyesinde hazırlandı. Kurulan komisyon enstitüye inceleme gezisi düzenleyerek teknik bir rapor hazırladı. Enstitünün, 1944 yılında kurulan Alata Teknik Bahçıvanlık Okulu bünyesinde, 1967 yılında Bölge Bağ-Bahçe Araştırma Enstitüsü adıyla kuruluşuna kadar uzandığı belirtilen raporda, Enstitünün, ülkenin Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerini kapsayan Doğu Akdeniz alt bölgesinde turunçgil ve diğer subtropik meyveler, ılıman iklim meyveleri, bağcılık, üzümsü meyveler, sebzecilik, iç ve dış mekan süs bitkileri, tıbbi ve aromatik bitkiler ile arıcılık konularında uygulamalı Islah ve Yetiştirme Tekniği araştırmaları yapan tek kuruluş olduğu belirtildi.

“AMACI DIŞINDA TURİZM VE VEYA YAPILAŞMAYA AÇILMASI KAMU YARARINA AYKIRIDIR”

Bilimsel raporun sonuç bölümünde şu görüşlere yer verildi:

“Kuruluşundan bu yana bölge tarımına, ülke ekonomisine yararlı faaliyetlerde bulunmaya devam eden Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün fiziki, mali ve insan kaynakları ile desteklenerek bugünkü amacına uygun olarak faaliyetlerini etkin bir şekilde artırarak sürdürmelidir. Enstitü alanlarının bugünkü amacı dışında turizm ve/veya yapılaşmaya açılması, ekonomik rasyonaliteye, hukuka ve yürürlükteki mevzuata, devletin kalkınma strateji ve hedeflerine, her şeyden önemlisi kamu yararına aykırıdır. Amaç dışı kullanımla, telafi edilemez ekonomik kayıpların yanında gelecek kuşakların refahı da olumsuz etkilenecek, hem Mutlak Tarım Alanı olan ve hem de Birinci Derece Doğal Sit alanı olarak ilan edilmiş Enstitü alanının, doğa koruma bakımından taşıdığı olağanüstü önem nedeniyle uluslararası toplum gözünde ülke olarak saygınlık yitirilecektir.”

“BÖLGE HATALI VE YANLIŞ İNSAN KULLANIMINDAN KORUNMALI”

2002 yılında ise British Council “Coastal Scenic Assessment at Selected Sites; Malta, Turkey, UK” (Türkiye, Malta, Büyük Britanya, Seçilmiş Kıyı Alanları Doğal Yapı ve Kullanım değerlendirilmesi) konulu araştırma projesi saha çalışması enstitüde yapıldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Büyük Britanya kapsamında yer alan bilim adamları tarafından hazırlanan 17 sayfalık raporun sonuç bölümü şöyle:
“Bu araştırma sunucunda, alan çalışması yapılabilecek doğal özelliklerini koruyabilmiş tek bölge Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü kıyı şeridi olduğu görülmüştür. 15.Şubat 2002 tarihinde proje ekibi bölgede saha çalışmaları ve gözlemleri yapmıştır. Bu çalışma sırasınca bölgenin doğal özellikleri ve insan kullanım özellikleri detaylı bir şekilde incelenmiştir. Çalışma sonuçları incelendiğinde bölgede insan kullanımı özellikleri ile bozulmamış tek yerin Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü olduğu görülmüştür. Bölge, Enstitüye ait olduğu için arazi de yapılaşma yapılmamıştır, ancak hemen yan sınırlarında yapılaşma ve yoğun bir insan kullanımı mevcuttur. Daha önce çeşitli bölgelerde yapılan çalışmalarda doğal özelliklere güzelliklerin getirdiği olumlu etkinin, yanlış insan kullanımından ötürü azaldığı, bazı bölgelerde ise yok olduğu gözlenmiştir. Bu insan kullanımı bölgenin Fiziksel Özelliklerini tehdit edebilecek durumdadır. Ayrıca Bölgede, ülkemizde az bulunan ve evrensel ölçütlerle bir görsel güzellik unsuru kabul edilen kumullar mevcuttur. Bu kumullar ile de ilgili bilim adamları tarafından bir çalışma yapılmıştır. Kumullar, üzerlerinde taşıdıkları bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliği ile gölgenin görsel güzelliğine bir katkı sağlamaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda bölgenin hatalı ve yanlış insan kullanımından korunması, Mersin Erdemli arasında kalmış en son doğal alanın özelliklerini sürdürebilmesi açısından çok önemli olduğu tespit edilmiştir.”

“ALATA ÇARPIK KENTLEŞMENİN İÇERİSİNDE KORUNABİLMEYİ BAŞARMIŞ OLAN BİR ALANDIR…

Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden Prof.Dr. Serap Ergene’de 2009 yılında kurumun isteği üzerine bir rapor hazırladı. Alata kumsalının 2002-2003 yılları arasında araştırıcılar tarafından incelendiği vurgulanan raporda, yapılan çalışmalarının sunulduğu “II.Mediterranean Conference on Marine Turtles’’ toplantısında 2005 yılında IUCN tarafından Alata kumsalı üreme alanı olarak resmen tanımlandığının altı çizildi. 2002 yılından bu yana aralıksız olarak devam eden çalışmalar bu alanın çok önemli olduğunu kanıtladığı belirtilen raporun sonuç bölümü şöyle:
“Alata Kumsalı 3 km uzunluğunda bir kıyı alanı olup çarpık kentleşmenin içerisinde korunabilmeyi başarmış olan bir alandır. Hem doğusunda hem de batısında bulunan çok sayıdaki yazlık sitelerin ortasında yaban hayat için bir korunak oluşturmaktadır. Özellikle biyolojik özellikleri ve insan etkisi nedeniyle nesilleri tükenmekte olan deniz kaplumbağaları için bu alan ve alanın kumul yapısı büyük önem arz etmektedir. Türkiye’nin Akdeniz sahilinde bulunan iki tür deniz kaplumbağası Caretta caretta (iribaş kapl.) ve Chelonia mydas (yeşil deniz kapl.) IUCN tarafından tehlike altındaki türler (EN) (Red List) listesinde yer almaktadır. Alata kumsalı bu iki tür içinde çok önemli bir üreme alanı konumundadır. Alata kumsalı için kilometre başına düşen yuva sayısı hesaplandığında 50 yuva/km olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu veri Alata kumsalının Türkiye sahillerinde Chelonia mydas için maksimum yuva/km oranı bakımından en yüksek orana sahip olduğunu göstermektedir. Nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarının üreme alanı Alata kumsalının kumul yapısını değiştirebilecek herhangi bir etkide bulunulması bu canlıların sonraki yıllarda kumsal bozulumu veya değişimi nedeniyle yuvalama oranlarında düşüşe sebep olacaktır. Kumsal mevcut haliyle deniz kaplumbağaları için uygun bir yuvalama alanı sunmaktadır. Alata kumsalında bulunan mevcut kıyısal yapıların kaldırılması şu anki kıyı kumulunda çeşitli değişikliklere sebep olabilir. Ülkemiz biyoçeşitliliğin korunması açısından kıyı yapılarında yapılabilecek değişikliklerin karasal ve denizel ortamda meydana getireceği fiziko-kimyasal değişimlerin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi ve bu değişimlerin doğal hayatı nasıl etkileyeceğinin irdelenmesi gerekmektedir.”

SİT DERECESİ DÜŞÜRME ÇALIŞMASI SÜRÜYOR

Bu arada Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün bir süre önce başlatılan sit derecesi düşürülme çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Bölgenin 1’nci derece sit olan derecesinin düşürülmesiyle imara açılmasının önündeki engellerin ortadan kalkacağı belirtiliyor.

 

(Haber Merkezi)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.